Karadedeler olayı benim başımdan geçti... ~ Deepweb,2018,illuminati,korku,hikaye,cin,hack,credit,card,uzaylı,aog


İnci Sözlük yazarı ve AOG Üyesi |Tugay Sr.| Bilginin arasında jupitere kadar koşanların arasına hoş geldin.Artık başımdan geçen ibretlik/komik anıları Başıma geldi menüsünden okuyabilirsin.

Karadedeler olayı benim başımdan geçti...


Yeni ve kısa bir hikayemizden daha merhabalar,boş vaktiniz varsa çayınızı alın ve okumaya başlayın...

her bayram olduğu gibi yine köye babaannem ve dedemlerin yanına gitmek için hazırlandık. Ben, babam,annem ve ablam arabaya binip 2 saat uzaklıkta olan köye gitmek için yola çıktık. Tabii köye geleceğimizi tüm köylüler biliyor dedemi köyde ecevit diye bilirler. Her neyse köy eskiden 100-120 kişi iken bu yaz taş çatlasa 20 aile yok dedi muhtar babamla telefonla konuşurken. Neden dedi babam. Köylüler geceleri dışarı çıkamaz oldular, hayvan saldırıyormuş dedi. Babam da gelince konuşuruz olmadı jandarmaya falan haber veririz dedi sonra telefonu kapattı. Köye giderken bizim ırmağın üstünde küçük bir köprü var. işte köye girmeden önce o köprüden geçerken yolda önümüze köyün yaşlılarından hacı efendi çıktı dedi ki oğlum ananı babanı da al köyden git durum kötü dedi. Babam hayırdır hacı amca noldu köyde diye sorunca da adam beklenmedik anda gidin dedim lan işte uzatma Selahattin ! dedi (babamın adı) sonra hacı da hızlı hızlı uzaklaştı ordan. Babam da hiçbirşey anlamamış şekilde bize baktı tabi küçüğüm o sıralar yaş 7 falan. Yol köye gidene kadar sakin geçti. Ta ki köy meydanına gelene kadar...
Aslında bunu gece atma
yı planlıyordum ama millet toplanmış fazla beklemek olmaz ufaktan bir baslayayım hikayeme.
inanın bana bunları size anlatsanmı diye düşündüm. Sonunda içimi dökmeye karar verdim.
Olayın basından onca sene geçmesine ragmen hala pgibolojik destek almaya devam ediyorum...

Köye geldiğimizde akşam vaktiydi. Koy meydanının yanında minaresi olmayan mescidimiz vardı cami derdik ona. Durduk orda babamla ben abdest aldık annem ile ablam da arabadakileri eve taşımaya koyuldu. Babamla abdest alıyoruz ama suda böyle kızılımsı renk var bulanık gibi. Neyse dedik aldık abdesti girdik mescide. inanın bana normalde dolu olan mescidde bir imam efendi bir de yolda gördügümüz hacı amca var. Ezanın bitmesiyle birlikte namaza durduk.
imam efendi ben babam ve hacı amca durduk namaza. Farzı kıldık kazasız belasız geldik sünnete. Sünneti kılmaya basladıgımızda bu hacı amcada bir kıpırdanma oldu sanki acelesi vardı hızlı hızlı secdeye gitti geldi. Bizde sünneti bitirdigimizde imam efendi sakayla karışık "hayırdır hacı amca ocakta yemeğin mi var xde " dedi. Hacı amca isine bak sen cabuk namazı bitir de gidelim gelmeye baslıyorlar dedi. Tabi biz birsey anlamadık yaslıdır dedik fazla uzatmadık. Bitirdik namazı aynı hızla hacı amca yasının üstünde bir hızla giydi ayakkabıları evine dogru kosmaya basladı. Ben babam ve imam efendi mescidden cıktıgımızda gözden kaybolmustu. Sorduk imam efendiye bu hali ne diye. Dedi 1 haftadır mescide sadece hacı amca geliyor o da hemen kılıp gidiyor dedi. Neyse sohbet etti bunlar babamla iste havadan sudan. Babamla yavas yavas fazla uzak olmayan eve dogru yola koyulduk.
Evin kapısı tahtadan bir kilitle kapatılır genelde bilen bilir yukarı kaldırınca kapı acılır. Actık kapıyı girdik ama televizyon acık degil evde sessizlik hakim. Girdik salona dedemin babaannemin elini öptüm sofrayı kurmuslar bizi bekliyorlar. Basladık sohbete isler nasıl cocuklar nasıl okul nasıl gidiyor diye. Böyle sohbete devam ederken babam konuyu hacı amcaya ve köye getirdi. Dedi ki dedeme " baba nerde bu köyde mehmet aga, mustafa aga hepsi gitmisler cocuklarının yanına köy çok sessiz " dedi. "A oglum köylülere hayvan saldırıyormus gece cıkamıyorlar dısarı köyde saglam bir haycan kalmadı bepsi telef köpekleri bogazlıyor " dedi. Tabi böyle olunca giderleri giden köyluler de sehre inmişler dogal olarak. Kisa sessizlikten sonra babaannem (nornalde sessizdir fazla konusmaz güler yüzlü biridir) somurtarak dedi " O is öyle değil ecevit " dedi. Ve hepimizi o geceyi korkuyla gecirmemize neden olacak o hikayeyi anlatmaya basladı.

Babaanneme de Ayse nine anlatmış Mustafa Aga'nın karısıdır kendisi. Babaannem hikayeyi Ayse Nine ağzından anlatıyor " Ev soğuktu sobada odun yokmus gideyim odjn keseyim atayım sobaya dedim. Dısarı çıktım böyle soğuk bir rüzgar geldi yüzüme dogru yoğun bir de sis. Göz gözü görmüyor. Gittim odunluga orda ulu mese vadu eskilerden. Gittim dalından kan akıyo hayvan mı bogazlamislar dedim. Gittim böyle 2 metre boyunda gozü kırmızı ir mahlukat bana bakıyo bagırdım amannn diye girdim eve. Dedim Mustafa Aga ya koss ayı var kapının önünde dedim benle birlikte geldi benim bey. Aldı silahi cıktık dısarı bu sefer kimse yok. Sehre incez burda daha fazla durulmaz git söyle Selahattine alsın sizi sehre." Aynen böyle demis babaanneme. Bu hikayeden sonra babam da gülerek "Ayse teyzenin migreni tutmus gene." Dedi. Annemle ablam yatakları hazırlamaya gittiler. Herkes sakin görünüyordu ama herkesin en azından benim içimde ufak bir korku vardı.


Hepimiz yaktık kendi odamızdaki sobayı yatiyoruz sıcak yataklarımızda. Herkes mısıl mısıl uyuyor ben hariç. Tuvalete gitmem lazım ama gidecek kadar cesaretim yok. Dedim ablama abla kalk gel tuvalete kadar eslik et bana dedim cocukmusjn git kendin git dedi. Cocugum amuga zaten. Gittim iste kasıla kasıla bizim tuvaletler de tahtadan koyde yasayanlar illa bilir dısarda bir gider deligi vardır bir kol girer ona rahatlıkla. Ettim iste tuvaletimi cıkacam dısarı bir hısırtı sesi. Dedim noluyor baktım delikten dogru dısarıya. Karanlık zifiri karanlık muhtar da sokak ısıklarını yenilemedi bir türlü. Hızlı gecen kara nir golge sectim ama uykuluydum fazla durmadım üstünde gittim yataga uzanmaya. Gircem tam odaya babaannem "SELAHATTIN, ECEVIT, ECEVIT !!!"diye bagırıyo. Korkudan girdim odaya babam da uyanmıs salona gidecek dedim takılayım sunun pesine. Gittik salona telaslı telaslı. Babaannem dısarı gosteriyor parmayıgla dısarı bakıyoruz ben dedem babam tüm aile bakıyoruz dısarı birsey yok ama babaannem öyle bir aglıyor ki düsünün böyle tassagınız tekini kesip atmıslar öyle icten bir aglama. Sakinlestirdik su verdik dedem dedi hanım iyi misin diye. "Nasıl görmediniz ordalardı yav yemin ediyom carsaflıydı 3 metre vardı hayvan degil yav" diyor bir yandan da aglıyor. Babam yaslı kadındır olur dedi ve ertesi sabah babaannemi hastaneye cıkarmak üzere anlasıp yataklarımızın yolunu tuttuk.

Ailecek sabah kahvaltımızı yaptik. Babam ninemi az ötede belde olan abdipasa hastanesine zütürdü annem de attı beni evden git az dolas diye. Gittim imamın yanına kuran kursu veriyormus koyun cocuklarina. Köyde de gibsen 3 cocuk ben dr dahil. Bunlar Ahmet, Erdinç ve ben. Goca anlattı ise harfleri elif lam mim sure mure gecti gün. Ahmetle erdinc tanısıyormus zaten bende orda tanısdım onlarla arkadas olduk baya. Dedi ki erdinc "bu köyü cinler ba St ı cinler hayvanları jacırıyor " dedi hocada duydu bunu gülerek vurdu ensesune "Bos islerle ugrasma cevdet " dedim hocanın evi mescide yakın. Erdinc dedi bize gelin birsey göstercem size dedi Ben diretsem de ikisi birden ısrar edince direnemedim. Gittik fındıklıga (agaclarla dolu orman) Baya bir yol yürüdük Erdinc dedi hooop. Calıkar vardı sık calılar unutmak mümkün mü ? Eşeledi calılari Erdinc bir dakika hareketsiz ayakta bekledi. "Burdaydı lann" dedu biz soran gözlerle birbirimize baktık ahmetle. Bulundugumuz yerin uzaklarından tiz bir inilti sesi duyuldu. Ayaklarımız zütümüze deye deye ordan uzaklastık

Gittik köy meydanına etraf karanlık. Ücumuz konusuyoruz o ne lan diye. Ahmet dedi "Kurt ulumustur baska olasılık yok" bende katıldım bu fikre. Erdinc ıslarla karsı cıktı "Cin bastı bu köyü uyuyun siz hala " bu erdincin dedesi de hacı amca. "Birdaha gec kalırsan kulaklarinı çekerim hadi cocuklar cabuk eve gidin cabuk" dedi. Evlere dağıldık benim babam da getirmis babaannemi geri anladım arabadan. Eve geldim iste nerdeydin noldu falan uzun hikaye. Girdim salona babaannem turp gibiymis hic bir sorunu yokmus ama yüzüne bakınca bile anlasılıyor solgun yüzü sanki bir ömür boyu aglamıs gibi. Babam dedemle konusuyor "Sabah gitcem muhtarın yanına jandarmayı cagırsın köy hayvandan gecilmiyor" dedi. Dedemle onayladı kafasıyla böylece bir gün daha gecirmis olduk. Yataklara yattık ve tırsıntı icinde uykuya daldık. Ama sunu söyleyeyim, yarın sabah babamın hayatının en kötü günü olacak , ona hayatı boyumca rahatlık vermeyecekti.


Sabah erkenden gittik babamla muhtarın yanına. Konuştuk işte böyle böyle köyde birseyler donuyor falan. Muhtarın odası da meydana yakın. Muhtar amca babam konustuktan sonra yüünü hafif burusturdu dedi ki " A oglum, köyluler tedirign. Cin goruyoruz diyorlar kapımızı yakıhorlar kadınlar dogurmuyor diyorlar ne bileyim ben butun gun sehirdeyim herseyden bi haber. Diyorum imamı ta toplayalım kahvede bir vaaz verelim koyde kac kisi kaldıysa. Babam dedi " Yav hacı emmi iyi guzel de nerden biliyon belki koylulerin bahanesi sehre gitmek isteyenler der bunu. Muhtar "Camideyiz bir gün. Hava soguk namaz baslamak uzere. Namaza duracagimiz an kapiyi tiklattilar acmaya calistik kapiyi. Cok sıkı acılmıyor biz icerden onlar disardan itiyir sma acilmiyor bir turlu. Bakiyoruz disariya kapida kalanlar hacı emmi, Abdullah ve Mehmet Aga. Neyse dedik durduk namaza kazayı kılar inlar dedik bitirdik namazı cıktık dısarı. Bir de ne görelim bu ücü cıkmıs cırılcıplak dama duruyorlar put gibi. "

"Aman muhtar emmi be amma da salladın. Oyun hepsi oyun."

"Oyun plur mu hiç giydirdij zar zor da indirdik damdan. Sonra da sehre tasındılar bir tek hacı kaldı onjn da durum malum. Neyse evladım vakit geliyor, vaazı verelim millet rahatlasın."

"Tamam muhtar emmi ben de millete haber vereyim."

Böylece konusma bitti ve koyde ne kadar insan varsa (kadın ve cocuklar yok) kahvede imamı beklemeye basladı.

imam basladı vaaza herkes var hacı amca da dahil. Basladı imam vaaza :

"Evet cinler vardır. Vardir ama bunlar ne size gorunur ne de size zarar verebilir. Bir hayvanın görünümüne ne girnez jendisine musalkat olunmadıkca o da olmaz. Allah cinleri atesten yarattı ve onlar da insan gibi bir varlıktır ama bu alemde degillerdir . Gelmeleri de olanaksızdır. Cinle size musallat olursa...
Hacı amca :
"Lan sen imammısın be yaptıgı dala vele. Gel benle gel gostereyim sana varmi yokmu gel." Tuttu kolundan imamı cıkardı dısarı o anda da herkes kosustu kacisiyor saga sola. Etraf da sis. Babam diyor "Kacmayın yav nereye gidiyorsunuz."
Herkes kavıstı meydanda ben babam ve muhtar. Dagıldık bizlerde eve.

O gün aksam dedeme anlatıyor böyle böyle. Dedem de az dusunceli bir tavırla :
"A oglum, hacı cok degisti cok. Adam namazında niyazında biriydi, simdi evden cıkamıyor. Karısi gitti sehire cocuklarinin yanuna tek kaldi. Kafayi yedi adam gitti gitti tas gibi kaya gibi adam gitti.
"Baba noldu koyde yav. Ne oluyor burda neden millet boyle.
"Ogul bende koy meydaninda duydum dogrumu bilmem. Bu adam evdeyken bunun kapısini yakmislar. Bunun tavuklari falan saldirmayi baslamis buna adam evinin ordan bile kosarak geciyor cok yanliz kaldi adam. Koyluce gittik bunun yanina. Ustumuze saldirdi gidin burdan dedi. Bunun oglu esiyle birlikte gelmisti gelin hamileydin. Buraya geldi cocuk dustu yavrum.
Babam gitti disari hava almak icin. Ben tabi bu aralar kucugum fazla birsey anlama da. Dedem oynadi iste benle optu yanaklarimdan ben nasilsa birseyden anlamam. Bir gun saha gecti babam elinde kamerayla geldi salona. Dedem dedi oglum bu ne diye. Babam :
"Koyu dolasma vakti bakalim neler donuyor koyde.

Babam dolasirken ben de televizyonu bakayim dedim ama ne care cekmiyor televizyon. Dedim erdincin yanina gideyim ne var ne yok. Erdinc de haci amcanin buyuk oglunun cocugu ailecek gelmisler hacinin yanina. Evde birtej erdinc vardi geldigimde bahcede oturmus duruyordu yanliz basina. Bunun coban kopegi var adi Rıfkı. Onu seviyordu gittim bunun yanina naber istr nasil gidiyor faoan doye. Gel dolasalim dedi erdinc. Hafif yagmurluydu evde oturalim daha iyi dedim. O eve girmek istemezsin kotu bir koku var dedi. Hayirdir noldu dedim annemler tahrana kuruttu galiba bilmiyorum dedi ve mecbur meydana dogru yola ciktik. Gidiyoruz bu ben ve kopegi. Bana versene az dolastirayim dedim tamam dedi aldim tasmayi elime. Meydana yaklastikca kopek bir huysuzlandi boyle kipir kipir oldu host diyorum durmuyor hust diyorum durmuyor. Erdinc aldi eline yine sakinlesmedi hayvan belirli bir noktaya dogru havliyordu. Sonra yamactan asagi ata binen ak sakalli bir dede gecti meydandan digru. Erdinc :
+O ne lan !?
-Ne var olum adam ata biniyor iste
+Bu koyde kimsede at yoktur.

Yorucu bir gunun sonunda eve geldim. Ben geldikten sonra 5 dk sure gecmeden babam geldi ama yuzu gozu beyaz. Dedem hayirdir evladim noldu dedi. kaseti izleyelim anlarsiniz dedi. Ve o kasetten sonra kendini bu zamana kadar anca toparladim.

Babam taktı kaseti televizyona izlemeye basladik. Babam dolasiyor tek tek evleri bir taraftan buralar eskiden hep kalabalikti diyor bir yandan da besnele cekip duruyordu. Haci amcanin evinin oldugu bolgeye gelmis biz erdincle disaridayken. Hacilarin ev i ne giderken kopru var irmagin ustunde. Orada haci amca duruyor. Babam :
HACI AMCA ! HACI AMCA !
Diye bagirdi ama nafile duymuyor hacı amca. Gitti kolrunun agzina kadar haciyla koprunun ortasinda bulusdular. Konusma soyle :
+Haci amca duymadin beni ya.
-Oglum sen yine mi burdasin git Ecevitin yanina.
+Gecen gece korkuttun beni haci amca nereye getirdin oyle imami ?
-Bak oglum olay soyle basladi. Biz Mehmet Agayla birlikte ava gittik findikliga. Sessizdi heryer hayvan yoktu hic. Bir siluet gorduk. Hic kan izi yoktu ama adam olmustu iste. Telefon da cekmiyordu ceken bir yere gittik aradik jandarmayi. Geri dondugumuzde ceset yoktu. Kesin onlarin isi.
+Kimlerin hacı ?
Parmagını findikliga uzatarak
- ONLARIN ISTE!
Babam kamerayla findikliga donuyor ama kimse yok. Sorusunu tekrarliyor babam bir şey yok ki. Donuyor hsci amcaya dogru ama haci amca yok etrafta. Babam besmele ceke ceke oradan uzajlasiyor ve ilk kaset burda bitiyor.


Ikinci kaseti takti babam ve yuzu git gide kotulesiyordu. Aynen babaannem de oyle. Ikinci kasette Ahmet'i goruyor yolda( kurstaki cocuk) ve kamerayi onu teslim ediyor. Cocuk da kameraya merkli birsey babam diyor cocuga cek etrafi gel diye. Cocuk gisiyor direk findikliga. Dolasiyor etraf sessiz kimseler yok her zamanki gibi. Cocuk hizli hizli geciyor o bölgeleri. Bir ara agaclarin yukarida kalan kisminda iki esarpli kadin goruyor ve gordugu anda kosus o kosus. Arkada Ahmet ! Diye sesler gelyior ama nafile. Belki de annesi kadın. Cocuk kosa kosa nereye gittigini bilemiyor ve sonu kaybolmak oluyor.

Hava karafmak uzereyken az once kadjnlsrin oldugu yere dogru geliyor yani koye az kalmisti. O sevincle giderken kadinlarin oldugu yerden bir ses. Bir inleme. Sanki bir domuzu vurmuslar o derece. Cocuk kamerayi o tarafa dogru tutuyor ve Allah ! Allah ! Diye tekrarliyor. Birden bir sey cocukla kamerayi firlatiyor. En son kameraya takilan sey cocugun yerde yatan bedeni ve agacin arkasindaki belli belirsiz surat. Kaset bitiyor ve babam, son ve en kotu olan kaseti takiyor televizyona.

Son kasette babama takildi gozlerim. Dolmuştu. Babaannem de ayni şekilde. Son kaseti izledim. Izlemez olaydim. O kasetten sonra olan seyler dun gibi aklimda :

Son kasette cocuk yerden kalkiyor 3 dk kadar yerde oturuyor. Cani yanmis olmali garip sesler cikariyor. O sirada zaten karanlik olan hava daha da karariyor ve yatzi ezani sesi. O sirada ajmet aniden kalkiyor ve agacin arkasina gidiyor. Ezan bitiyor aliyir kamerayi yerden. Sessizce evin yolunu tutuyor ve geliyor evine. Bunu kapida karsiliyor ailesi ve bu sırada kamera kayitta hala.

Kamerayi koyuyor bir koseye millet televizyon izliyor. Salonun mutfağa giden koridordaki tablolar goze carpiyor. Ve o anda Ahmet giriyor iceri. Soruyorlar buna nerdesin noldu falan gek cevap yok. Cocuk kitleniyor bir titreme epilepsi hastasi gibi sanki nobet geciriyor. Babasi banyoya goturuyor bunu agzini acmak icin ve duvaridaki tablolar onlar oradan gecerken ters donuyor, televizyon kapaniyor. Annesi salonda duruyor ve bir ciglik. Sonra elektrikler gidiyor. Bir sure sessizlik ve ahmet sallana sallana salonda. Annesi oglum ! Diyor tik yok. Annesine donuyor Ahmet ve o arada kaset bitiyor.
Kaset bitti. Ailecek bakısıyoruz. Ben annemin kolunun altında korkuyla oturuyorum. Kısa süre sessizligi giris kapisinin gicirtisi bozuyor. Babam dedeme soruyor :
+Baba misafir mi bekliyordun
-Yok oglum ne misafiri

Tahta merdivenler yavas yavas cikiliyor. Ayak sesleri geliyor ama bir garip. Ayni anda 3 ses birden geliyor tahta merdivenlerden. Babam :
+Kim o ?
Cevao yok. Ve beklenen an geliyor.

Millet tedirgin bekliyor babamin elinde dedemin av tufegi. Igiblar gidiyor bagrismalar oluyor o ara ama 10 saniye falan suruyor. Babam tekrar yakiyor igiblari kontrol ediyor milleti herkes iyimi diye. Ben babam annem ablam herkes salonda duruyor ayakta. Bir kisi ekgib. Dedemjn yaninda uzanan babaannem...

O gunun sabahinda tum koy babaannemi aradik. Jandarmaya, Polise herkese haber verdik, bulamadik. Bu olaylardan 8 sene sonra ( ben 7 yasindayken olmustu bu olay 8 sene sonra 15 yasinda oluyorum ) babam calistigi insaatin 3. Katindan kendini atiyor. O gunden sonra yuzu gulmemisti zaten. Gitti kara topraga.

Suan 20 yasindayim. Iyi kotu mustakil bir evimiz var ben annem ablam ve dayim kaliyor. Dedemi de aldi yanimiza. O gun bu gundur arada kendi kendine konuşurken goruyorum. Kendini sucluyor adam.

Hala kendime gelemedim. Ruyalarimda babaannemi goruyorum, burdayim diyor. Pgibolojik tedavi aldim. Bunlari yazarken de cok zorlaniyorum. Ailemizi yipratan ama dagitamayan bu olayi hayatimin sonuna kadar unutmayacak ve bunun cocuklarimin kulagini gitmesini engelleyecegim.


Önceki
Sonraki »

DönüştürDönüştür İfadeİfade